Estetik operasyonlar, gün geçtikçe gelişen teknoloji doğrultusunda daha çok tercih edilmekte ve uygulanmaktadır. Bu bakımdan, toplumun her kesimi için giderek daha popüler hale gelen estetik uygulamalarda, uygun hasta seçimi cerrahi süreçten daha önemli ve titizlikle ele alınması gereken bir süreç olarak karşımıza çıkmaktadır. Çünkü diyebilmekteyiz ki, estetik uygulamalarda ameliyat süreci doktor tarafından değil hasta tarafından başlatılmaktadır. Hastanın kendi vücut yapısında memnun olmadığı ya da şikayetçi olduğu noktalar bulunduğu zaman değil, hasta bu şikayetlerden artık kurtulmaya karar verdiği zaman estetik operasyonlarda ameliyat kararı ve uygulaması gerçekleşmektedir. Bu bakımdan yapılacak uygulamalarda en öncelikli değerlendirme, hasta uygunluğu doğrultusunda gerçekleştirilmelidir.
Estetik cerrahiye başvuran hastaların başvurma nedenleri, yapılmasını istedikleri estetik operasyon ile ilgili hedefleri ve bu operasyondan beklentileri farklılık göstermektedir. Bu sebeple, burun ameliyatı gerçekleştirilmeden önce tüm bu unsurların değerlendirilmesi, hastanın ameliyat için uygun bir hasta olup olmadığının belirlenmesi ve cerrahi işlemin sonucundan memnun olması bakımından önemlidir.
Yüzün genel görünümünün tam ortasında yer alan burun, yüzün estetiğini ve simetrisini oluşturan temel faktör olarak karşımıza çıkmaktadır. Yüzün tam ortasında bütün bakışları üzerine çeken ve genel görünümün estetik yapısını bozabilen burun, sadece bu sebeplerle ameliyat kararına sebep olabilmektedir. Estetik görünümün yanı sıra fiziksel fonksiyonları açısından da sorunlar taşıması durumunda da ameliyat nedeni haline gelebilmektedir. Bu açıdan burun ameliyatı, hem görsel hem de işlevsel sorunlar sebebiyle meydana gelebilmektedir.
Burun ameliyatlarında, doğanın bir çok canlısında gözlenmekte olan altın oran temel alınmaktadır. Burun ameliyatlarında burun, hastanın istek ve beklentileri temel alınarak , doğanın bir çok canlısında gözlemlenen altın oran doğrultusunda şekillendirilmektedir.
Burun ameliyatlarında temel hareket noktasını ise burun anatomisinin korunması oluşturmaktadır. Altın oran standartları, burun anatomisine zarar verilmeden ve burun fonksiyonları zarar görmeden gerçekleştirilmelidir.
Bu doğrultuda ideal burun, kişinin yüz oranları ve anatomik özellikleri esas alınarak, altın orana en yakın nitelikte ve sağlıklı fonksiyonlara sahip burundur diyebilmekteyiz.
Burundaki işlevsel ve fiziksel sorunları şu şekilde sıralayabilmekteyiz:
Burunda mevcut olan ya da sonradan meydana gelen işlevsel ve fiziksel bozukluklar, kişinin sağlıklı ve nitelikli nefes almasını engelleyebilmektedir.
Burun ucu eğriliği, burun ucunun dudaklarla yapmakta olduğu açının düzeltilmesi yoluyla gerçekleştirilmektedir. Burun ucundaki kıkırdakların şekillendirilmesi yoluyla, burun ve dudak arsındaki açı azaltılabilmekte ya da arttırılabilmektedir. Aynı doğrultuda burun ucu inceltilebilmektedir. Burun ucu estetiği gerçekleştirilirken, burun deliklerine de müdahale edilebilmektedir.
İşlevsel ve fiziksel bozuklukların çoğuna genellikle, estetik sorunlar da eşlik etmektedir. Örnek olarak; kişide mevcut olan bir septum deviasyonu, hem kişinin nefes almasını güçleştirmekte hem de burunu tam ortadan ayıran kemik ve kıkırdak dokunun eğri olmasına sebep olmaktadır. Bu durum estetik açıdan kötü görüntünün hava kanallarını tıkaması sebebiyle fiziksel olarak da sorunları beraberinde getirmektedir.
Septum adı verilen şey, burun boşluğunu ortadan ikiye ayıran, ön kısmı kıkırdak, arka kısmı kemikten meydana gelen ve tamamı mukoza denilen bir örtüyle kaplı kısımdır. Septum deviasyonu adı verilen durum ise, burun orta hattındaki kıkırdak veya kemik kısmın bir tarafa doğru eğik olması durumudur. Bu durumda meydana gelen eğrilik, önde veya arkada olabilmektedir. Septum deviasyonu sonucu meydana gelen eğrilik, hangi tarafta meydana gelirse, o taraftaki pasajın daralmasına sebep olmakta ve beraberinde nefes alma güçlüğü sorunlarını getirmektedir. İnsanların %80’inde septum eğriliği sorunu görülmektedir. Çok sık olarak görülen bu durum, burnun tek tarafından nefes alınmasına, dolayısıyla nitelikli nefes alma işleminin gerçekleşmemesine sebep olabilmektedir. Burun ameliyatları bu doğrultuda septumun büyümesi durduktan sonra gerçekleştirilmektedir.
Fiziksel ve işlevsel burun bozukluklarının tedavisiyle, çok ciddi sağlık sorunlarına yol açabilen durumlar da tedavi edilebilmektedir. Uyku apnesi ve horlama rahatsızlıkları gibi çok ciddi sağlık sorunlarını beraberinde getirebilecek olan durumlar, gerçekleştirilen operasyonlarla ortadan kaldırılmaktadır.
Türkiye insanı, burun yapısı bakımından Pers burun ailesine yakın özellikler göstermektedir. Bu doğrultuda genel olarak burun şikayetleri, kemerli burun yapısı üzerinde yoğunlaşmaktadır. Kemerli burun yapısına sahip olan kişilerde öncelikle, burun kemerini oluşturan kemik ve kıkırdaktaki fazlalık törpülendikten veya tamamen çıkarıldıktan sonra, tekrar yapılandırılmaktadır.
Burunda mevcut olan, yukarıda belirttiğimiz birtakım şekil bozuklukları kişinin fiziksel görünümünü etkilemektedir. Kişide burun yapısından kaynaklı olarak sosyal hayatta bir takım uyum sorunları görülebilmekte, özgüvensizlik ve mutsuzluk meydana gelebilmektedir.
Bununla beraber, başarısız burun ameliyatları sonucunda tekrar burun yapısını düzeltmek amacıyla da burun ameliyatları gerçekleştirilebilmektedir. Hatta burun ameliyatlarının başarısız bulunması sonucu yapılan revizyon burun estetikleri en sık uygulanan burun estetikleri arasında yer almaktadır. Bu noktada, gerçekleştirilecek burun ameliyatları öncesi doğru değerlendirmelerin yapılmasının önemi tekrar ortaya çıkmaktadır.
Burun ameliyatlarının gerçekleştirilebilmesi için, kas iskelet sisteminin yeterli gelişimini tamamlaması gerekmektedir. Bu bakımdan burun ameliyatları gerçekleştirilmesinde, yaş sınırı değil, kemik ve kıkırdak yapısının gelişimi esas alınmaktadır.
Hızlıca online randevu alarak tüm işlemlerinizi daha hızlı tamamlayabilirsiniz...